UYANMA PROJESİ

Farkında olmadan bizler kime, kimlere, hangi sisteme hizmet ediyoruz? kimin tarafıyız? Bu dünyada olmuş, olan ve olacak savaşlar sadece hak ve batıl savaşıdır.
Bu siteyi hazırlamama sebep, h.z İbrahimin ateşini söndürmeye giden karınca misali tarafımızı belli etmektir.

Ü,Keskin

25 Ocak 2011 Salı

İntihar edenler çoğaldı ve nedenleri ?

İntihar edenlerin bulunduğu ruh haline cinnet geçirmede denmektedir. Cinnet adı üstünden cin kelimesinden meydana gelir!

Kuran'da birçok ayette geçen insanoğlunun düşmanı olduğu belirtilen şeytan aleyhillane'de cin sınıfındandır. İslam'da şu görüş kesindir; Her şeytan cindir, ama her cin şeytan değildir!

Bu bağlamdan bakarsak insanın baş düşmanı şeytan, insanların imansız gitmesi için türlü plan ve hileler yapmaktadır. İnsanları esiri altına almış şeytani cin veya direk şeytan diyebileceğimiz varlıklar insanoğlunun düşünce sistemini kontrol altına alarak aşıladıkları düşünce yönünde insanı yönlendirmektedir.
İslam'dan uzak yaşayan herkes veya İslam'ı kendi kafasına göre yaşayan ve İslam'ı yaşadığını zanneden birçok beşer şeytanın ağına düşmek için gereken kozları şeytanın eline vermişlerdir.

Hiçbir farz namazını kasten terk etme. Kim namazı kasten terkederse, ilahi koruma ve teminattan mahrum kalır. (İbni Mace, Fiten 23)

En bariz bu hadisi şerif dahi, insanların düştüğü apaçık tehlikeyi göz önüne sermektedir... Ne acıdır ki namaz gibi birçok ibadeti içinde barındıran farz ibadete dahi değer verilmez oldu, diğer farz ibadetleri saymak istemiyorum.
Kuran'da birçok ayette geçen "düşünme" kelimesinin geçtiği ayetler, düşümenin(tefekkür) ne denli değerli bir hazine olduğunu belirtmektedir.
İnsan düşünmez mi ki, daha önce o hiçbir şey olmadığı halde biz kendisini yaratmışızdır? (Meryem Suresi 67. ayet)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allah’ın yarattıkları hakkında bir saat tefekkür etmek, bir gece ibadet etmekten daha kıymetlidir.) [Ebuşşeyh]

(Allah’ın azameti, Cennet ve Cehennem hakkında bir an tefekkür, bir geceyi ibadetle geçirmekten daha kıymetlidir.)
[Ebuşşeyh]

(Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten kıymetlidir.)
[Kimya-i Saadet]

İnsanlığa Allah'ın rahmetinin tecellisi olan dostu ve peygamber varisi zatları rehber edinmek bu geçici dünya ve ebedi ahiret dünyası için huzur ve afiyetin kaçınılmaz şartı haline gelmiştir. Çünkü hadislerde belirtilen ahir zaman fitnelerinin ayyuka çıktığı bir zamandayız, peygamber varisi zatların değerini bu bağlamdan iyi bilmek lazımdır.
Unutmayın varise olan saygı, asla olan sevginin tezahürüdür... Varise saygısı olmayan hiç kendini kandırmasın, asıl olan Allah (cc) Resulüne sevgisi resmiyette değil sözde kalmıştır!

Şimdi muhtelif haber kaynaklarında ihtihar konusunu baz alan habere bir göz atalım;

İstanbul'da ramazan ayının başladığı 11 Ağustos ile 4 Eylül arasındaki 25 günlük sürede 13 cinayet işlenirken, 50 kişi de intiharederek, hayatına son verdi. intiharları önleme ve azaltma amacını taşıyan çeşitli etkinlikler yapılacak.

AA muhabirinin, yarın çeşitli etkinliklere sahne olacak ''Dünyaİntiharları Önleme Günü'' kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, 11-16 Ağustos tarihleri arasında 4 öldürme, 11 intihar, 17-22 Ağustos arasında 1 öldürme, 16 intihar, 23-28 Ağustos tarihleri arasında 6 öldürme ve 5 intihar, 29 Ağustos ile 4 Eylül tarihleri arasında 2 öldürme ve 17 intihar olayı meydana geldi.

İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi ve Türkiye Psikiyatri Derneği Krize Müdahale ve İntihar Önleme Bilimsel Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tarık Yılmaz, yaptıkları araştırmalarda kriz dönemlerinde intiharlarda ciddi artış olduğunun görüldüğünü anlatarak, 2000-2001 yılları arasındaki intihar oranı artışının yüzde 43 olduğunu kaydetti.

Yılmaz, bunun toplum ruh sağlığı açısından değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şehirleşme, toplumsal gerginlikler, gelecekle ilgili kaygıların da etkili olduğunu dile getirdi.


İntihar haberlerinin veriliş şekli

Son zamanlarda intihar haberlerinde çok ciddi bir artışın meydana geldiğini ifade eden Yılmaz, ''Sıkça ve görsellik eşliğinde desteklenerek sunulan intihar haberleri, intihara eğilimli insanlar üzerinde olumsuz etki yaratıyor'' dedi.

Yılmaz, intihara meyilli olan grubun intihar eden kişilerden daha çok olduğunu anlatarak, medyanın intihar haberlerini çok ön plana çıkarmaması ve intiharı bir sebep sonuç ilişkisi gibi göstermemesi gerektiğini söyledi.

İntihar eden kişide birçok faktörün bir arada olduğunu kaydeden Yılmaz, ekonomik, aile ilişkileri, genetik yatkınlık gibi çok sayıda faktörün bir araya gelmesi sonucu intiharın gerçekleştiğini belirterek, ''Dolayısıyla intiharı bir faktöre bağlamak yerine toplum ruh sağlığıyla ele almak gerekir ve intihar konusunda da uzmanlar eşliğinde haber yapılması lazım'' şeklinde konuştu.

Yılmaz, köprüden intiharların televizyonlarda gösterildikçe köprüye çıkma oranın arttığını belirterek, basının özen göstermesiyle bu konuda eskiye oranla çok ciddi bir azalmanın meydana geldiğini anlattı.

"Ramazanla intihar oranı arasında bir bağlantı yok"
İntihar olaylarının belli aylarda artış gösterebildiğini ifade eden Yılmaz, artan bu sayının ramazan ayına denk gelmesinin ramazan ile bir bağlantısını bulunmadığını söyledi.

Yılmaz, Müslüman ülkelere bakıldığında bu ülkelerdeki intiharolaylarının daha az olduğunun görüldüğünü dile getirerek, inançlarınintihara müsaade etmediğini kaydetti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum için teşekkürler. Ü.Keskin